SİVAS İLİ AĞIZ ÖZELLİĞİ
Sivas ve yöresi ağızları, Türkiye Türkçesi ağızları içerisinde Batı grubu ağızları içerisine dahil edilmiştir.
Alt grup olarak Sivas (Gemerek ve Şarkışla hariç) Ladik (Samsun), Amasya, Tokat, Şebinkarahisar, Alucra (Giresun), Mesudiye (Ordu), Malatya merkez, Hekimhan, Arapkir ağızları ile birlikte VI. Ağız grubu içerisine yerleştirilmiştir. Daha ayrıntıya inildiğinde Sivas merkez, Yıldızeli, Hafik, Zara ağızlarının aynı özellikleri; Suşehri (daha sonra ilçe olan Gölova ve Akıncılar dahil) ağzının Şebinkarahisar ile aynı özellikleri; Kangal, Divriği ve Gürün’ün ise aynı özellikleri aksettirdiği tespit edilmiştir.
Gemerek ve Şarkışla ağızlarına ise; Ankara merkez, Haymana, Bâlâ, Şereflikoçhisar, Çubuk, Kalecik, Kırıkkale, Keskin, Kızılırmak (Çankırı), Çorum merkez ve güneydeki ilçeleri, Yozgat, Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Kayseri ağızları ile aynı alt grupta yani VIII. Grup içerisinde yer verilmiştir.
MAHALLİ KELİMELER
Aba: Çoban, deveci ve göçebelerin giydiği uzun, yakasız üstlük, kepenek
Acışmak: Üzülmek, acı duymak, kederlenmek
Ağartı: 1.[ağran] Daha çok barman zamanındaki yoğurt, ayran ve sütten yapılan yiyecek ve içecekler; 2.Sarımsaklı yoğurt
Babuko: Yağda yumurta
Bağrı geçmek: Uyuklamak, içi geçmek
Bakraç: Kova
Cece: Yenge
Çalhama: Ayran
Daldalanmak: [duldalanmah, duldalanmak] Gölgeli yere ya da bir adamın himayesine sığınmak
Dekmik: [dekmük] Tekme
Ekeleşmek: Vücutça kuvvetlenmek, olgunlaşmak
Eme: Hala, babanın kız kardeşi
Firik: 1.Olgunlaşmaya başlayan tahıl; 2.Çerez olarak yenen tahıl kavurması
Galah: 1.Tezek yığınlarının her birine verilen ad; 2.Tandırın havalandırma yeri
Galıç: [galuç] Orak
Hacat: Alet, edavat
Halbur: Kalbur, tahılı tanelerinden ayırmak için kullanılan elek
Ihdıyar: İhtiyar, yaşlı kimse
İlenmek: Beddua etmek
Kargış: [karış] İlenç, beddua
Kelek: Hayvanların boyunlarına takılan büyük çan, çıngırak
Kesmek: Birisini birine şikayet etmek, yermek, kötülemek
Loğ: Damın üzerini düzlemek için kullanılan silindir biçimindeki taş
Malamat olmak: Utanılacak durumda olmak
Mazı: Kağnı ve arabalarda iki tekerleği birbirine bağlayan kalın ağaç, dingil
Nabal: Vebal
Neydek: Ne yapalım
Ohuyucu: Düğüne çağrı yapan kadın
Öllük: Bebeklerin altına konan ısıtılmış kırmızı renkli toprak, bebe toprağı
Palan: Semer
Peşli: Evlenecek kızın çeyizde giydiği giysi
Reşber: Rençber, tarım işleriyle uğraşan kimse
Saçı: Düğün armağanı
Saya: 1.Kadın giysisi, entari; 2.Yelek, cepken
Sohu: Buğdayın dövülerek yarma haline getirildiği oyma taştan alet
Şepik: [şapalah] Alkış
Terlik: Beyaz patiskadan dikilen ya da yünden örülen takke, başlık
Tohaç: Yün yıkamada kullanılan tahtadan yapılmış araç
Töre: Düğünde geline verilen hediye, takı
Umaç: Yufkanın ufalanarak yağda kızartılmasından oluşan bir yemek
Urupla: Ölçü birimi, kasnaktan yapılmış yuvarlak buğday ölçüsü
Üğütmek: Öğütmek
Verep: Bayır, yokuş, yamaç
Yağlama: Yağlanmış yufka ekmeği
Yozucu: Düğüne davet için dolaşan kişi
Yüklü: 1.Hamile kadın; 2.Doğurmak üzere olan hayvan
Zaar: Köpek
Zıvga: Altı dar üstü geniş erkek giysisi