iBet uBet web content aggregator. Adding the entire web to your favor.
iBet uBet web content aggregator. Adding the entire web to your favor.



Link to original content: http://m.dict.cc/turkish-english/browse/O-1.html
dict.cc Turkish-English dictionary - letter O - page 1
Page 1 of 2 for the letter O in the Turkish-English dictionary
o
he
it
she
that
O iyidir.
He is doing well.
O nasıl?
How's he doing?
obua
oboemüz.
oburluk
gluttony
ocak
stove
oda
room
odaklanmak
to focus on
ofis
office
Oğlak Dönencesi
Tropic of Capricorncoğr.
oğlan
boy
oğlanlar
boys
oğul
son
Okeanos
Oceanusmito.
oklokrasi
ochlocracypol.
oksijen
oxygen
okul
school
okumak
to read
to study
okyanus
oceancoğr.
olabilir
possible
olağan
usual
olağanüstü
superb
olanaklı
possible
olanaksız
impossible
olasılıkla
probably
oldukça
quite
oligosakkarit
oligosaccharidekimya
olmak
to be
to become
to happen
olsa bile
even if
oluşmak
to become
oluşturmak
to create
omurga
backbone
spinal column [Columna vertebralis]
omuz
shoulderanat.
omuz silkmek
to shrug
on
ten
on altı
sixteen
on beş
fifteen
on bir
eleven
on dokuz
nineteen
on dört
fourteen
on iki
twelve
on sekiz
eighteen
on üç
thirteen
on yedi
seventeen
ona
him [indirect object]
Ona haber ileteyim mi?
Can I take a message for him / her?
onay
permit
ondan dolayı
thus [therefore]
Ondan naber?
How's he doing?
ondan önce
before that
onkoloji
oncologytıp
onlar
they
onlara
them [direct object]
onlu yarış
decathlonspor
ontolojik
ontologicalfels.
onu
him [direct object]
onun
his [possessive]
onun için
therefore
onunki
hers
opsiyonel
optional
orada
over there
there
Oraya nasıl gidilir?
How do I get there?
ordu
army
military
Orfe
Orpheusmito.
organizma
organism [living thing]biyol.
orgazm
orgasm
orkinos
tuna
orman
forest
orman çıvgını [Phylloscopus sibilatrix]
wood warblerorn.T
orta
middle
orta parmak
middle fingeranat.
ortalama
average
ortalama çap [vida dişi]
pitch diametermüh.
ortanca
middle
ortasından
through
ortopedi doktoru
orthopaedist [Br.]meslektıp
Osmanlı İmparatorluğu
Ottoman Empiretar.
osteoporoz
osteoporosistıp
otel
hotel
otlar
herbs
otoban
freeway
otobüs
bus
otobüs [uzun seyahat]
coach [esp. Br.]
otobüs durağı
bus stop
otobüs sürücüsü
bus drivermeslek
otomobil
car
otonomi
autonomy
oturak
seat
oturan
inhabitant
oturma odası
living room
oturmak
to live
ohe
oit
oshe
othat
O iyidir.He is doing well.
O nasıl?How's he doing?
müz.
obua
oboe
oburlukgluttony
ocakstove
odaroom
odaklanmakto focus on
ofisoffice
coğr.
Oğlak Dönencesi
Tropic of Capricorn
oğlanboy
oğlanlarboys
oğulson
mito.
Okeanos
Oceanus
pol.
oklokrasi
ochlocracy
oksijenoxygen
okulschool
okumakto read
okumakto study
coğr.
okyanus
ocean
olabilirpossible
olağanusual
olağanüstüsuperb
olanaklıpossible
olanaksızimpossible
olasılıklaprobably
oldukçaquite
kimya
oligosakkarit
oligosaccharide
olmakto be
olmakto become
olmakto happen
olsa bileeven if
oluşmakto become
oluşturmakto create
omurgabackbone
omurgaspinal column [Columna vertebralis]
anat.
omuz
shoulder
omuz silkmekto shrug
onten
on altısixteen
on beşfifteen
on bireleven
on dokuznineteen
on dörtfourteen
on ikitwelve
on sekizeighteen
on üçthirteen
on yediseventeen
onahim [indirect object]
Ona haber ileteyim mi?Can I take a message for him / her?
onaypermit
ondan dolayıthus [therefore]
Ondan naber?How's he doing?
ondan öncebefore that
tıp
onkoloji
oncology
onlarthey
onlarathem [direct object]
spor
onlu yarış
decathlon
fels.
ontolojik
ontological
onuhim [direct object]
onunhis [possessive]
onun içintherefore
onunkihers
opsiyoneloptional
oradaover there
oradathere
Oraya nasıl gidilir?How do I get there?
orduarmy
ordumilitary
mito.
Orfe
Orpheus
biyol.
organizma
organism [living thing]
orgazmorgasm
orkinostuna
ormanforest
orn.T
orman çıvgını [Phylloscopus sibilatrix]
wood warbler
ortamiddle
anat.
orta parmak
middle finger
ortalamaaverage
müh.
ortalama çap [vida dişi]
pitch diameter
ortancamiddle
ortasındanthrough
meslektıp
ortopedi doktoru
orthopaedist [Br.]
tar.
Osmanlı İmparatorluğu
Ottoman Empire
tıp
osteoporoz
osteoporosis
otelhotel
otlarherbs
otobanfreeway
otobüsbus
otobüs [uzun seyahat]coach [esp. Br.]
otobüs durağıbus stop
meslek
otobüs sürücüsü
bus driver
otomobilcar
otonomiautonomy
oturakseat
oturaninhabitant
oturma odasıliving room
oturmakto live
Page 1 of 2 for the letter O in the Turkish-English dictionary
To translate another word just start typing!
Legal Information © dict.cc 2024